ekşi itiraf

• yıllardır hayatımda yaşadıklarımın bir gün biteceğini ve mutlu sona ulaşacağımı düşündüm. ama artık mutlu sonun sadece filmlerde olduğunu kabullendim. bundan sonra hayattan hiçbir beklentim kalmadı sadece günü bitirmek için uğraşıyorum.
  
  "içimde beni boğan tüm hüzünler, hayal ettiğim en büyük umutlardan çıkmıştır. bizi yaşayabilecekken, yaşayamadıklarımız bitirdi."
• inancım yıkıldı. çok basit sorunları çözemedik. moralim çok bozuk be ah be fedakarlık ne kadar zorsun.
• sevdiğimi ne kadar çok önemsiyorsam sevmediğimi bir o kadar az önemsiyorum.
  
  iki farklı duyguyu aynı bedene nasıl sığdırdım bilmiyorum. bir insan bu kadar hassas ve bu kadar umursamaz olabilir mi ya oluyormuşum demek.
• bizim bir arkadaş grubumuz var ve başımıza gelmeyen bela da yoktur.
  birisi manitasından mı ayrıldı, toplanır bir bağ evine kapanır sanki hepimiz ayrılmış gibi içeriz.
  ekini yanmış köylü gibi triplere girer, kahroluruz.
  
  bir sabah gruba bir mesaj geldi:
  + beyler, çok kötüyüm sema ile ayrıldık, acilen içmemiz lazım.
  mecbur içilecek göt baş dağıtılacak...
  içimizden biri dedi ki; "beyler bizim bi' arkadaş var adı mehmet. muhabbet arasında bizden bahsettim, çok heveslendi, o da gelsin mi la!"
  hepimiz büyük bir olgunlukla arkadaşımıza kulak memesi kıvamına gelene kadar sövdük ve kabul ettik.
  gerçek dostluk bu.
  e tabi biter mi...
  bana dedi kanka senin yolunun üzerinde sen alsana gelirken. ben ayrıca, özenle bir posta daha sövdüm arkadaşıma. gerçek dostum demiş miydim?
  gün geldi çıktım evden bebenin bekleyeceği yerde durdum, elinde siyah bir çanta biri bekliyor.
  + mehmet sen misin?
  - benim abi!
  + iyi atla gidiyoruz.
  bindi arabaya, düştük yola.
  şehirden uzaklaştıkça eleman bi' işkillendi ama ben takmadım.
  vardık mekana.
  arabadan indik, elemanlar nevaleleri düzmüş, mangal yanmış, bir iki tek içilmiş bile.
  beni niye beklemediniz la bebeler demeye kalmadan mehmet'i bana saplayan yavşak atladı: "olm bu kim la, mehmet nerede?"
  "mehmet olm işte, sen mehmet değil misin la?"
  
  mehmet olmaya mehmet de o mehmet değil herif.
  adam sabah bir cenaze evine 40'ı mı ne bir şey için mevlid okumaya diye çıkıyor, sahne alkol masasında bitiyor.
  fesupanallah diye diye oturdu adam bizimle.
  sabah da aldığım yere geri koydum mübareği.
  
  mallığım hala nesilden nesile anlatılan bir hikaye yani.
• hayatimda ilk kez hidrellez icin bir etkinlige davet edildim ve dileklerimin bi kagida yazilmasi istendi
  
  yazdim gitti, adina kadar
  bunu bir isaret belledim , banane
  olacak olacak
• nerdeyse 1 aydır gelemiyorum buralara. 3 düğün, 2 kına, 1 nişan atlatıp geldim. açıkçası bu haftasonu kendimi inanılmaz boşlukta hissettim. birşey yapasım da gelmedi. tabiri cazip ot gibi oturdum. saygılar (:
• kafamın içinde ahmet kutsi tecer ile ahmet muhip dıranas sonra da fazıl hüsnü dağlarca ile faruk nafiz çamlıbel ayni kisi olarak yaşıyor. miks olmuş haldeler de diyebiliriz.
  
  itiraf gibi itirafdjdjdjdj
• tüm timeline'lar hıdırellez şeyleriyle dolu. bu kadar hardcore ritüel peşinde koşan, bunları aşırı ciddiye alan, oturup uzun uzun dilekçe yazar gibi dilek falan dinleyen insanların katıksız birer mal olduklarını düşünüyorum.
• bir kaç haftadır doğru düzgün uyuyamıyorum.bu hafta da sınav haftam,10 gün süren yorucu bir maraton.
  
  stres,kaygı,yorgunluk zaten uykusuzluğumu tetikliyordu.bir de bugün meslektaşlarımın çoğunun,sınav öncesi 2 ay koca 60 gün işe gitmeden eve kapanıp ders çalıştıklarını öğrendim.ben iki gün öncesinden ancak ayarlamaları yapabildim.maksimum 2 hafta izin kullanabiliyorum onda da illa pc açılıyor bir işlem yapılıyor.
  bu 2 hafta yıllık izinlerimden düşüyor gören de tatile gittik zanneder.
  
  bu gece çok sorguladım bir gece,bu kadar yoğun tempoya sonuçlarım gayet iyi ama kesintisiz izin kullanabilsem eve kapanabilsem kim bilir neler olacak.
• bugün hanımağalığımı ilan ettim!